Aylık arşivler: Mayıs 2015

Kemal Kılıçdaroğlu haksız mı?

Kemal Kılıçdaroğlu haksız mı?

03/05/2015
LEVENT GÜLTEKİN

Kemal Kılıçdaroğlu haksız mı?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu miting meydanlarında şöyle diyor: “İktidara gelirsek Ortadoğu’ya barış getireceğiz ve tüm Suriyelileri ülkelerine geri göndereceğiz.”

Kimi AK Partililer bu cümlenin ilk kısmını görmezden gelip şöyle diyorlar: “Kılıçdaroğlu Suriyelileri ülkemizden kovacağını söylüyor.”

İnsanda biraz vicdan, biraz utanma duygusu, biraz ahlak olur.

Suriye’de iç savaş patladığında ateşe benzinle gittiniz. ‘İslamcı devrim’ rüyasıyla, vahşilikte sınır tanımayan örgütlere silah ve para yardımı yaptınız. En büyük hayallerinizden biri ‘Ortadoğu’nun lideri’ sıfatıyla, Emevi camiinde Cuma namazı kılmaktı.

‘Büyük ülke’ havası atmak için milyonlarca insanın ölmesine, bir o kadarının da yurtlarını terk etmelerine sebep oldunuz. Sırf üç günlük iktidar uğruna bir ülkenin yok edilmesine ortak oldunuz.

Bu iktidar hırsına dayalı vicdansız politikalarınız sonunda, 2 milyon Suriyeli evlerini terk ederek ülkemize göçmek zorunda kaldı.

Evet, 2 milyon Suriyelinin belki canını kurtardınız ama hayatlarını mahvettiniz. Beri tarafta, Türkiye’nin 2 milyon insanı misafir edecek ne gücü, ne de hassasiyeti var…

Ya dilenci oldular ya da fuhuş çetelerinin sermayesi

Geçenlerde, Almanya’da, Bavyera eyaletinin bir ilçe belediye başkanı ile konuştum.

Şöyle dedi: “150 Suriyeliyi kabul etmek için yürüttüğümüz çalışma, ne yazık ki aylar sürdü. Çünkü Arapça bilen öğretmenlere, pedagoglara ihtiyacımız vardı. Bu çocukların ayrımcılık görmeden eğitim alabilmeleri için sınıflar ayarlamamız gerekiyordu. Tüm bu hazırlığı yapmadan, onları kabul edemezdik.”

***

Almanya böyle yaparken, siz tek bir gün “Bu 2 milyon insanı nasıl yaparız da bu ülkede insan gibi yaşatabiliriz?” diye düşünmediniz. Bütün yükü halkımızın sırtına yüklediniz.

Halkın da bir kısmı Suriyeliler kadar yoksul; diğer kısmı ise (elinden geleni yapanları tenzih ederek söylüyorum) vicdansız, yani size benziyorlar. Suriyeli kalabalık bir aileyi bir eve yerleştireyim diye günlerce uğraştım kimse evini Suriyelilere kiraya vermedi.

Şimdi Suriyeliler ülkemizde ya dilenci oldular ya da fuhuş çetelerinin sermayesi.

Her gün sokaklarda binlerce Suriyeli çocuk, genç, kadın dileniyor. 15 yaşlarındaki kız çocukları, gözü dönmüş erkeklerin cinsel arzularının esiri durumunda. Artık sokaklarda yürüyemez durumdayız. Çünkü adım başı 5-10 çocuk birden önümüzü kesiyor ve yardım dileniyor.

İçimiz kan ağlıyor, fakat elimizden bir şey gelmiyor.

Kılınızı bile kıpırdatmıyorsunuz

Evet, hayatlarını mahvettiğiniz Suriyeliler bu sefil haldeyken, sizler saraylarda yaşıyorsunuz.

Yaz için ayrı, kış için ayrı villalarınız var. Tanesi birkaç bin liralık bardaklarda su içiyorsunuz. İçtiğiniz çayın kilosu 4 bin TL. Elde ettiğiniz haksız kazançların yarısını bu insanlar için bağışlasanız, tümünün hayatı kurtulurdu.

Hem suçlusunuz hem de vicdansız. Hem insanların hayatını mahvettiniz hem de mahvolmuş bu hayatlar üzerinden siyaset yapıyorsunuz.

O dilenen çocukları, evinden ayrı düşmüş insanları, kış boyunca sokakta sabahlayan yetimleri… siz de görüyorsunuz! Fakat kılınızı bile kıpırdatmıyorsunuz.

Muhalefet liderinin bir çözüm önerisini çarpıtarak siyaset malzemesi yapmaktan da zerre kadar utanmıyorsunuz.

Ellerinizde, ölen her Suriyelinin kanı var

Biliyorum bu yazının bir faydası yok.

Ama şunun bilinmesi ve unutulmaması için yazıyorum: İstediğiniz kadar “Biz iyi niyetle böyle davrandık”, istediğiniz kadar “Bu insanları diktatörün elinden kurtardık”, istediğiniz kadar “Biz bu insanlara iyilik yaptık” diyerek kendinizi kandırın.

Gerçekte ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Siz de bilin: Ellerinizde, ölen her Suriyelinin kanı var. Üstünüzde; hayatı mahvolan, sokaklarda dilencilik yapan, fuhuş çetelerinin elinde perişan olan bu çocukların ahı var.

İktidar mensupları olarak hepiniz bu felaketin baş sorumlularısınız. Bu çocukların ahı bugün olmasa yarın, ama mutlaka çıkar.

Seçimde gidin oy verin. Yeniden seçimi kazanıp iktidar olun. Zafer naraları atın. Ama alnınızda bu leke ile yaşadığınızı ve bu ahın peşinizi bırakmayacağını da asla unutmayın.